Çok Dilli Uluslararası Dijital Pazarlama Stratejisi

Uluslararası Dijital Pazarlama / Avrupa’da e-Ticaret 

Avrupa bölgesindeki e-ticaret hacminin 2021 yılı sonu itibariyle 1 Trilyon Euro değerine ulaşacağı öngörülüyor. Hacmin büyüklüğünü hayal etmek isterseniz; 90 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin yıllık milli hasılasını 3’e katlıyor denilebilir.

Neden mi?

Çünkü; Covid-19 ile birlikte insanların alışveriş alışkanlıkları tümüyle değişti ve tabi ki bu durum geçici olmayacaktır. COVID-19’un etkilediği alanlardan birisi de elbette e-ticaret olacak. Virüs ve pandemi süreci sona erse dahi bu değişen alışkanlıklar artarak kalıcı etkisini göstermeye devam edecektir.

E-Ticaret’te Avrupa Analizi

Europe 2020: Ecommerce Region raporuna göre; Avrupa’daki en hareketli pazar Batı Avrupa bölgesidir deniliyor. Bu hareketliliği rakamlara dökmek gerekirse; Avrupa’da gerçekleşen e-ticaret toplamının %70’ine tekabül ediyor. Batı Avrupa’nın bir diğer özelliği ise; nüfusun toplamının %83’ü internet üzerinden alışveriş yapıyor. Bu da demektir ki Batı Avrupa, Avrupa kıtasında en çok online alışveriş yapan internet kullanıcılarına sahiptir.

Doğu Avrupa kanadına geldiğimizde ise e-ticarette en büyük hareketlilik Romanya ve Bulgaristan’dan geldi. Pandemi ile birlikte bu ülkelerdeki e-ticaret hacmindeki artış oranı %30 gibi yüksek bir rakam oldu. Tabi bunun sebebi Doğu Avrupa ülkeleri vatandaşlarının internet alışverişlerine olan ilgisinin yeni yeni artmasından kaynaklanmaktadır diyebiliriz. Çünkü rapora göre internet üzerinden alışveriş yapan kullanıcı sayısı toplamı; Avrupa’nın diğer bölgelerine nazaran çok daha az bir paya sahip.

Diğer Avrupa bölgelerine göz atmak gerekirse; %29’luk bir yüksek artış gösteren İspanya dikkat çekerken, İrlanda ise %7 oranında bir artışa sahiptir.

Rapora göre Birleşik Krallık ise en çok online alışveriş yapan tüketicilerin bulunduğu ülke olarak geçiyor. Birleşik Krallık’ı Danimarka, Almanya, Hollanda ve İsveç takip ediyor.

Raporda yer verilen bir diğer husus ise; Avrupa ülkelerinde yer alan yerel ve yabancı e-mağazaların popülaritesi. Mesela Hollanda kullanıcılarının %95’i yerel e-ticaret sitelerinden alışveriş yaparken, Malta ve Kıbrıs gibi ülkelerde ise bu oran %95-96’larda seyrediyor.

Avrupa’da Yaşayan Yabancı ve Türk İnternet Kullanıcıları Analizi

Avrupa kıtasında normalde resmi rakamlara göre 51 ülke vardır. Fakat BM tarafından tanınmayan, bağımlı topraklar da dahil edildiğinde Avrupa kıtasındaki ülke sayısı 64’e yükseliyor.

Bu ülkelerden nüfusu ve e-ticaret hacmi yüksek olan 19 tanesini analiz edeceğiz. Bulgaristan, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan gibi küçük ülkelere analizimizi uzun tutmamak adına yer vermediğimizi belirtelim.

Yani Avrupa’da bir ürün pazarlamak istiyorsanız ve hedef kitleniz Türkler ise; Avrupa ülkelerinde bulunan Türklerin sayılarını, demografik yapılarını ve satın alma potansiyellerini belirleyeceğiz.

Değişen satın alma alışkanlıkları artık insanları internet alışverişlerine yönlendirdiği için tabi ki bu analizleri internet kullanıcıları üzerinden yapacağız.

Analizimizin ana mecrası Instagram ve Facebook kullanıcılarıdır. Ancak bilinmelidir ki her Instagram veya Facebook kullanıcısı aynı zamanda bir Google, Youtube, Linkedin ve Twitter kullanıcısıdır. Dolayısıyla aşağıdaki tabloda verdiğimiz rakamlar hemen hemen tüm sosyal medya mecraları kullanıcılarının da sayısını vermektedir.

*Ülkeler nüfus sıralamasına göre listelenmiştir.

Uluslarası Pazarlama Tavsiyelerimiz ve Tablo Analizi

Tablodaki internet kullanıcılarını ve ülkeleri analiz etmek gerekirse çıkaracağımız dijital pazarlama gözlemleri şöyle olabilir;

Eğer Avrupa’da yer alan bir ülkede veya ülkelerde faaliyet gösteren bir marka iseniz, ürünlerinizin alıcı hedef kitlesi sadece Türk’ler değil ise sosyal medya içeriklerinizi o ülkenin ana dili ile oluşturmanız faydalı olacaktır.

Ülkenin ana dili ile oluşturulan içerikler ve web sitesi dil seçeneği; ülkenin ağırlıkta olan nüfusu için pozitif bir ayrımcılık etkisi oluşturur ki; bu durum markanızı uzun vadede sahiplenmek için küçük nedenlerden birisidir.

Tüketiciler markanızın müşterisidir. Bu sebeple onların dili, dini ve ırkı ile ilgili ayrımlarda bulunmamalısınız. Web sitenize faaliyet gösterdiğiniz ülke ve bölgelerde konuşulan dilleri ekleyebilirsiniz. Ancak sosyal medya paylaşımlarında ülke veya bölgenin ortak dili ile içerikler paylaşmanın artıları uzun vadede, birden fazla dilde paylaşım yapmaktan daha fazladır.

Ancak; ürününüzü bir bölge veya ülkedeki tek dil bilenlere daha iyi anlatabilmek isterseniz; sadece o dili konuşan internet kullanıcılarına özel hazırladığınız içeriği/ürünü/linki/videoyu sosyal medya üzerinden sadece bu kullanıcıları hedefleyerek reklama çıkabilirsiniz.

Örnek; 84 milyon nüfuslu Almanya’da faaliyet gösteren bir marka ürününü sosyal medya üzerinden Almanca içerikler üreterek ve reklama çıkarak pazarlıyor. Alman kullanıcılar ürüne ilgi ve alaka gösteriyor. Fakat aynı zamanda Almanya’da yaşayan 1.5 milyon Türk vatandaşına da ürününü/hizmetini pazarlamak istiyor. O halde; Türkçe dilde bir içerik oluşturarak, bu içeriği Almanya’da yaşayan sadece Türkçe konuşan kullanıcılara reklama çıkabilir. Veya bunu farklı diller için de yapabilir. Bu çalışmayı yaparken; ülke veya bölgedeki Türkçe konuşan kullanıcıların aynı zamanda Almanca konuşabildiği de göz ardı edilmemelidir. Bu sebebe dayanarak söyleyebiliriz ki; çok dilli site, tek dilli sosyal medya yönetimi uzun vadede daha verimli olacaktır.

Yaklaşık 50 milyon nüfusa sahip büyük Avrupa ülkelerinde yaşayan ve internet kullanan Türk/Türkçe bilen sayısı 3 milyonun üzerindedir. 3 milyon Türk nüfusunun 18 yaş ve üzeri olmasından dolayı satın alma potansiyeli olan müşteriler olduğunu belirtmekte fayda var.

Ülke bazlı yapılabilecek dijital pazarlama ve sosyal medya reklam çalışmalarında sadece Türkçe değil, farklı dilleri kullanan tüketicileri de hedeflemek mümkündür.

Her ülkenin dijital dinamikleri ve tüketicilerin satın alma davranışlarının birbirinden farklılıklar gösterdiğini bilmekte fayda vardır.

Birbirinden farklı Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren bir marka iseniz; ürünlerinizin ambalajları, web sitesi tasarımınız, sosyal medyada paylaştığınız içerikler gibi tüketiciye sizleri ulaştıran materyallerin ülkelerin kültürleri ve tüketici alışkanlıkları ile uyumlu olmasına dikkat etmelisiniz.

Çok niş ve sadece tek dil/tek ırka yönelik bir ürününüz/hizmetiniz var ise; web sitenizi ve sosyal medya hesaplarınızı/paylaşımlarınızı o dile sahip olan tüketicileri hedefleyecek şekilde optimize etmek gerekmektedir.

Aynı marka/ürün için; birden fazla dile sahip yeni sosyal medya hesapları açmak doğru bir yöntemdir. Ancak bunu yaparken maliyetlerinizin de katlanacağını unutmamalısınız.

Eğer siz de Avrupa’da veya dünyanın herhangi bir yerinde ürün veya hizmetinizi pazarlıyor veya pazarlamak istiyorsanız Projetik Dijital Hizmetler Ajansı olarak küresel tecrübelerimizi ve okumalarımızı sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyarız.